|
|
|
TÜRKÇENİN GİRESUN AĞZI
A |
|
Abrul |
Nisan |
Abuş |
Şapşal |
Accuk |
Azıcık |
Aclanmak |
Acıkmak |
Adref |
Etraf |
Afkurmak |
Havlamak |
Ağanamak |
Anlamak |
Ağarlamak |
Ağırlamak |
Ağıl |
Küçükbaş hayvan ahırı |
Ağırşak |
Eğerceğin yuvarlak parçası |
Ağrı |
-den doğru anlamında bir edat |
Ağuşuk |
Yarı açık |
Ahaca |
İşte burada |
Akak |
Ormanda artık suyu olmayan, dibi taş, eski su yolu |
Akınmak |
Kaymak |
Akunduruk |
Reçine |
Akunduz |
Genellikle yükseklerde yetişen bir bitki. |
Alaf |
Hayvana verilen ağaç yaprağı |
Alamuk |
Yağmurdan sonra güneşin bulutların arasından tesirli bir şekilde vurması |
Alemeşkere |
Alenen, insanlar görecek-duyacak şekilde |
Allah-u Alem |
Allah bilir (tahminlerde kullanılır) |
Andır |
İşe yaramaz, fena, kötü |
Andır galsın |
Yerin dibine geçsin |
|
A |
|
Angaz |
Büyük, ağır ve hantal eşya |
Anlak |
Meydan |
Annaklamak |
Gözlemek, bakmak |
Angıramak |
1) Avazı çıktığı kadar bağırmak
2) Eşeğin anırması |
Aranko |
Boş boş, serseri gibi gezen |
Argış |
Yükü tek seferde götürmemek için belli bir yere istiflemek. |
Arkulu |
Paralel |
Arkurulamak |
Yan tarafa doğru gitmek |
Aşana |
Geleneksel evlerde mutfak |
Aşar |
Turşusu kurulan madde |
Aşki |
Tevekkeli |
Atlamak |
Ayıklamak |
Ateşlük,Ateşlik |
Geleneksel evlerde ateşin yakıldığı kısım |
Avara |
Boş gezen |
Avu, Ağu |
Zehir |
Ayam |
Hava, hava durumu |
Ayama |
Lakap |
Ayu |
Ayı |
Azuk |
Yiyecek |
|
B |
|
Bacca, bahça |
Bahçe, fındık bahçesi |
Bad |
Koyun geceleme yeri |
Bardabaş |
Çok gürültü yapan kişi |
Başşak, Soğlama |
Fındık toplandıktan sonra geri kalan artıklar |
Bayak |
Az önce, demin |
Bece |
Bu gece |
Bed |
Kötü, çirkin |
Bek |
Sert |
Belertmek(gözünü) |
1) Gözlerini iyice açmak
2) Gözünü açarak korkutmak |
Bere,pere |
Koyunların sağıldığı yer |
Besbelli |
Herhalde, belli ki |
Beter |
Çok, fena |
Bezene |
Bezelye |
|
B |
|
Bıldır |
Geçen sene |
Bibi |
Büyük hala |
Bileki |
İçinde ekmek yapılan çamurdan kap |
Bitduma,Citduma |
Azıcık |
Boydak |
Tek başına, başıboş |
Bozaltı |
Alaca karanlık |
Böce,Böğce |
Fasulye |
Böğün |
Bugün |
Bulaşuk |
İspiyoncu |
Buymak |
Üşümek |
Buzakluk |
İnek rahmi |
Büngüldemek |
Yerinde duramamak, oynamak |
|
|
|
|
|
C |
|
Caht |
Gayret, çaba |
Camış |
Bir büyükbaş hayvan türü |
Caplama |
Fraktıya yatay olarak çakılan çıta |
Caranak |
Sağanak yağmur |
Caydak |
Tek başına, yalnız |
Cazı,Cazi |
Cadı, fesat kadın |
Ceccal |
Çok yaramaz çocuk, deccal |
Celecoş |
Keş’ten yapılan bir tür yemek |
Cenik |
Giresun Dağlarının kuzeyinde kalan yöre ve bu yöredeki köyler |
Cereme |
Zahmet, eziyet, sıkıntı |
Cıbban |
Alkış |
Cıbıldak |
Çıplak |
Cıdık |
Tuzak |
Cıftır gibi |
Çok hızlı bir şekilde |
Cılga |
İnce su yolu |
|
C |
|
Cımbış |
Komik, şaka |
Cıngıl |
Bir nevi tenekeden yapılmış kulplu su kabı |
Cırıtta |
Bir tür hamur kızartması |
Cırıtta gibi uşak |
Su gibi delikanlı |
Cırmak,cıymak |
Ağaç kökünün uzantıları |
Cıscıbıl |
Çırılçıplak |
Cıvırtmak |
İshal olmak |
Cicük,Cicik |
Meme |
Cidduk, Cıddık, Cındık |
Ufaklık, sevimli çocuk |
Cinibiz |
Keskin zekalı, hafızası kuvvetli |
Citduma,Bitduma |
Azıcık |
Cilim |
Çok yapışkan bir tür çamur |
Cimbar |
Harabe yer |
Cimcük,Cimcik |
Çimdik |
|
|
|
|
|
|
|
Ç |
|
Çakal Yağmuru |
Aniden bastıran kısa süreli yağmur |
Çakır |
Bir bayan ismi |
Çakır Gözlü |
1) Renkli gözlü 2) Ela gözlü |
Çalpamak |
Çalkalamak |
Çangal |
Fasülye sırığı |
Çapula |
Eskiden giyilen bir tür ayakkabı |
Çaput |
Eski elbise |
Çara |
İnekten gelen akıntı |
Çaruk |
Ayakkabı |
Çatmak |
Rastlamak, rast gelmek |
Çavgun,Çağulgun |
Esintili yağan yağmur |
Çaytak |
Bacakları dışa doğru eğri kimse |
Çeç |
1) Ayıklanmış fındık 2) Madeni para |
Çekek |
Küçük gemi barınağı |
Çencik, Çencük |
Kapı mandalı |
Çentiği |
Dasdar’dan yapılan bir tür çanta |
Çentik, Çentük |
Çizik |
Çepni |
Çepniler, Türkiye Türklerinin ataları olan oğuzlar’ın 24 boyundan Üçoklar’ın Gökhan kolundan , dört oğuldan biridir. (Bayındır, Peçenek, Çavundur, ve Çepni)
|
|
Ç |
|
Çettüğüm |
Kördüğüm |
Çerkez Bıçağı |
Yöreye özgü hamsiye benzer küçük bıçak |
Çıpırtlak |
Çok renkli, rengi parlak, alacalı bulacalı |
Çiğsenti |
İnce yağan yağmur, çiğse |
Çileklik |
Çalı çileği. Yaprağından çorba yapılır |
Çimmek |
Yıkanmak, yunmak |
Çitemek |
Dikmek, tutturmak |
Çivit |
Limon, mandalina gibi meyvelerin çekirdeği |
Çort |
Dikenlik yer |
Çotanak |
Birkaç fındıktan oluşan fındık demeti |
Çöğör |
Mısırın biçildikten sonra toprakta kalan kısmı |
Çölük |
Küçük ağaç parçası |
Çömen |
Otluk |
Çöten |
Darı anbarı |
Çömez |
Ufak çocuk |
Çükelik,Çükelük |
Çökelek |
Çürük Ayı |
Temmuz ayı. Ağustos ve Temmuz çürüklük ayları olarak bilinir. |
|
D |
|
Da |
Anlamı güçlendiren ek |
Dadduk |
Sevimli, tatlı |
Danil |
Geveze, dangalak |
Darlanmak |
Sıkılmak, bunalmak |
Dasdar |
Yün kilim |
Davun |
Kötü, andır |
Dazıratmak |
İşemek |
Debertmek |
Debelenmek |
Değermen |
Değirmen |
Depebızdık |
Takla |
Derbey |
Bir tür lastik ayakkabı |
Deydağa |
İşte orada |
Deyta |
İşte şurada |
Dibek |
Tahıl tanelerini dövmeye yarayan taştan oyulmuş araç |
|
D |
|
Dibek,Depük |
Kuru |
Dibleğ |
Giresun’a has bir yemeğimiz |
Dişemek |
Yontmak, keskinleştirmek |
Divrin |
Bir ağaç türü |
Divron |
Ucu V şeklinde uzun sopa |
Dizlik |
Uzun erkek donu |
Dobuç |
Sivriliğini kaybetmiş, körelmiş |
|
|
Dozik |
Dangalak |
Duman |
Sis |
Dundar |
Üstü kapalı yer, sığınak |
Düdek |
Ham, olmamış meyve |
Düşün |
Mola, ara |
|
|
|
|
|
E |
|
Ebeguşağa |
Gökkuşağı |
Ebrimek |
1) Erimek 2) Eskimek |
Efrini almak |
Acıdan dolayı aklını almak |
Eğercek |
Yün eğirme aleti, kirman |
Eğratlık |
Bir tür imece |
Ehel |
Ehil, usta |
Ekinci |
Güneyli (Şebinkarahisar, Alucra, Çamoluk, Gümüşhane yöresi insanı) |
Elçi |
Evlilikte aracılık eden kişi |
Elguvan |
Mor renkli bir çiçek, ergüvan |
Encamı |
Topu topu |
Enük |
Kedi köpek yavrusu |
|
E |
|
Eşkere |
Alenen, açıktan |
Eteklik, Eteklük |
Etek |
Evlürmek |
Yetmek |
Evsi, Öğseğ |
Bir kısmı yanmış odun parçası |
Evşün |
Ekmek çevirmeye yarayan alet |
Evza |
Kibrit |
Ey |
Bir seslenme edası |
Ey vermek |
Seslenmek, çağıran kişiye cevap vermek |
Eyhe |
Sana göre hava hoş |
Eylenmek |
Oyalanmak |
|
|
|
F |
|
Fagaz |
Bir armut türü |
Fanila |
Kollu atlet |
Farfara |
Bir tür meşale |
Farimek |
Hafiflemek, rahatlamak |
Faşırtı |
Parazit, Cızırtı |
Fayrap |
Birden alevlenen ateş |
Felfekiç |
Paramparça |
Fene |
Çok |
Fer |
Derman, hal, kuvvet |
Feşel |
Yaramaz |
Fetir |
Sac üstünde yapılan bir çeşit kızartma |
|
F |
|
Fırfıkıç |
Ağzına kadar dolu |
Fırıç |
Pişmiş meyve |
Fırtana |
Fırtına |
Fışkı |
Dışkı |
Fışırtmak |
Fırlatıp atmak |
Follamak |
Kabuğunu ayıklamak |
Foni |
Bir ucu geniş, bir ucu dar; kaplara su doldurmaya yarayan gereç, huni |
Fosaldak |
Suyunu çekmiş |
Fösük |
Dişsiz, dişleri dökülmüş |
Fraktı |
Örme çit |
Fuzuli |
Boşu boşuna |
|
G |
|
Gabalak |
Galdiriğe benzer bir bitki |
Gaban |
Kaş, yamaç |
Gaccuk |
Kadar |
Gacır |
Yaş fındık kabuğu |
Gagiliç |
Biçimsiz, tipsiz |
Gagit |
Kuru, dölsüz |
Galdirik |
Dere kenarlarında yetişen, turşusu da yapılan bir bitki türü |
Galemlik |
Bacanın üstüne, kuşların yuva yaptığı bölüm, bir nevi baca kapağı |
Gambak |
Kel |
Ganayaklı |
Sakin, uysal |
Gararbazar |
Göz kararı, aşağı yukarı |
Garcaşturmak |
Tahrik etmek, karıştırmak |
Garduf |
Patates |
Garer |
Karar, tam kıvamı |
Garsamba |
Ev içindeki eşya kalabalığı |
Gartobak |
Patates |
Gasavet, gasevet |
Dert, sıkıntı |
Gasmuk |
1)Kabuk 2)Kusmuk |
Gasmuk bağlamak |
Pislikten adeta katran bağlamak |
Gavsak,Gavsun |
Fındığın dışındaki yeşil kabuk |
Gavun Armudu |
Bir armut çeşidi |
Gavunç |
Hadım |
Gaybana |
Kahrolasıca, andır, hayrı dokunmayan |
Gayda vurmak |
Türkü söylemek |
Gaydelenmek |
Genellikle kendi kendine yavaş ritimli türküler söylemek |
Gazel |
Dökülmüş yapraklar |
Gebiç |
Kenarı olmayan |
Gebiççi |
Değirmenci |
Gecin |
Ayıklanmış fasülye kabuğu |
|
|
Gedik, Gedük |
Oyuk |
Gegecen |
Bir çeşit orak |
Gelçek |
Merdiven |
|
G |
|
Gelincik |
Kediden küçük, fareden büyük |
Gerevi |
Dal eğmeye yarayan ucu bükük sopa |
Gıbrağa |
Kurbağa |
Gıdık |
Küçük yumurta sepeti |
Gıran |
Köyün ya da mahallenin genellikle merkezine yakın, boş ve düz arazi |
Gırnap, Gınnap |
İp |
Gırklık |
Koyun kırpma aleti |
Gırkmak |
Kırpmak |
Gışmık |
Hayvan tekmesi, çifte |
Gıynak |
Tekleme fındık gavsağı |
Girebi |
Küçük balta |
Glik |
Sacda yapılan küçük ekmek |
Gofil, Kofil |
Fıçı |
Goğoz, Goğuz |
Aralı, hafiften açık(kapı) |
Gogil |
Saçların örülüp, başın arka tarafına 2 parça halinde toplanmasıyla oluşan saç demetinin her biri |
Gohnik, Kohnik |
Yaşlı kimse, moruk |
Golan |
Odun taşırken sırta sarılan ip |
Goşmak,Goşama |
İki eli birleştirerek yapılan büyük avuç |
Got, Kot |
Eski bir ölçü birimi |
Gölük |
Hayvan sürüsü |
Güçük Ayı |
Şubat Ayı |
Göğnümek |
Meyvenin kararıp yumuşaması |
Göreslenmek |
Göresi gelmek |
Gumbul |
Büyük sepet |
Guruş Taşı |
Evin ateşliğindeki çıkıntı taşı |
Guvak |
Kepek |
Guytak |
Çukur, kuytu |
Güman |
Umut |
Gübür, Küpür |
Pislik ve toz kırıntısı |
Güni |
Güney |
Güve |
Tahtakurusu |
Güvenek |
Bir tür iri sinek |
Güzine |
Bir tür soba |
|
Ğ |
|
Ğeçi, Geçi |
Pis kötü şey, kötü insan, domuz |
|
|
H |
|
Ha |
Anlamda kesinliği artıran bir nevi önek |
Haböle,Haşöle
Haole |
Böyle, şöyle, öyle |
Habu,Haşu,Hau |
Bu, şu, o |
Habura,Haşura
Haura |
Bura(sı), şura(sı), ora(sı) |
Hacat |
İhtiyaç |
Haccak |
Güzel |
Haçan |
1) Madem 2) Ne zaman |
Haçan ki |
Ne zaman ki |
Halefet |
Muhabbet, sohbet |
Halik |
Küçük taş |
Halpıtmak |
Yoğurt yemek |
Haltuk |
Buzağının boynundaki ip tasma |
Happak |
Sade yoğurt |
Harar |
Büyük örme sepet |
Harın |
Dayanıksız |
Harez, Harız |
Boş bırakılan arazi |
Harman |
|
Hartama |
Çatıyı kaplayan tahta |
Haset |
Kıskanç, fesat |
Haşindi |
Tam şimdi |
Haşlak |
Yakıcı, kavurucu |
Hatça |
Hatice adının yöresel söylenişi |
Haus |
Hafız adının yöresel söylenişi |
Havruz |
|
Havse |
Hafize adının yöresel söylenişi |
Hayana |
Önden |
Hayat |
Evin girişi, antre |
Helenpir |
Külüstür, angaz |
Helim |
Halim adının yöresel söylenişi |
Helle |
Un çorbası |
Henki |
Yaşlı, ihtiyar |
Henkimek |
İhtiyarlamak |
Hennük |
Toprağı suya doyuran yağmur |
Hellemük
Hepek |
Çok cıvık
Gizli geçit kapağı |
Heri |
"Sen de!" anlamında bir ret sözü |
|
H |
|
Herk |
Tarlaların sürülmesi işi |
Hers |
Hırsla karışık sinir |
Herslenmek |
Sinirlenmek |
Hevlane |
Küçük tencere |
Heysin |
Hasan adının yöresel söylenişi |
Hılli |
Göründüğü gibi olmayan, sinsi |
Hıntak |
Gevşek, tıkız olmayan |
Hınkırmak |
Sümkürmek |
Hırp etmek |
Örtmek |
Hırtlamak |
Ezerek parçalamak |
Hışır |
Eski, kırık dökük |
Hızan |
Çocuk ve torunlar |
Hızar |
Büyük testere |
Hızım darı |
Zayır mısır |
Him |
Duvalın temelinin oturduğu çukur |
Hirtik |
Dirliksiz, fesat çıkaran |
Holasa |
Gelişigüzel yapılan iş |
Hollamak |
Ayıklamak, follamak |
Honça,Hemençe |
Küçük yün torba |
Hopalak |
Tombul |
Hopçurmak |
Bir şeyin içine zıplayarak atlamak |
Hopul |
Unun tortusu |
Horon |
Kemençe ve tulum(gayde) ile oynanan yöresel oyunumuz |
Horsa |
Heves |
Horsasını almak |
Hevesini almak |
Horsası geçmek |
Hevesi geçmek |
Hortik |
Ayı yavrusu |
Hoşkil |
Kumar |
Hoşkuran,Hoşuran |
Bir tür bitki |
Hoşmak |
Bir yemeğimiz |
Hozan |
Sık çalılık |
Höl |
Islak |
Höldirik |
Dandik, adi yapılı eşya |
Hörelenmek |
Kafa tutmak, dayılanmak |
Höshöldüremük |
Tadına varılamadan alelacele içilen çay |
Höşül |
1) Bulanık sıvı 2) Çayın dip kısmı |
Hulukçu gibi gezmek |
Kalabalık bir halde ve çokça gezmek |
|
I |
|
Imımak |
Isınmak |
Imık |
Ilık, ne sıcak ne de soğuk |
Irgamak |
Sallamak, hareket ettirmek |
Irgat |
Amele, işçi |
|
I |
|
Irıb |
Yöntem, püf noktası |
Istınka |
Ağzına kadar dolu |
Işgın |
Fındık filizi |
|
|
|
İ |
|
İçlik |
Gömlek |
İğdiç |
Eğri bacaklı |
İkretmek |
Tiksinmek, nefret etmek |
İlekigün,Lekigün |
Önceki gün |
İlistir |
Metal kevgir |
İndem |
O kadar da |
|
İ |
|
İrepata |
Ekmek yapmaya yarayan yassı alet |
İsiyin |
Hüseyin adının yöresel söylenişi |
İşmar etmek |
Baş, göz ve elle işaret etmek |
İyicene |
Hepten, iyice |
İzavra |
Köle, amele |
|
J |
|
Jile/Zile Pekmezi |
Bir pekmez çeşidi |
|
|
K |
|
Kabakçı |
Ordulu |
Kakmuklamak |
Yumrukla itip kakalamak |
Kaliser |
Şebinkarahisar |
Kapşon |
Giyeceklerin başlığı |
Karakış Ayı |
Aralık ayı |
Karalastik |
Lastik ayakkabı |
Karatağuk |
Bir çeşit kuş |
Karşılama |
Kemençeyle oynanan bir Giresun oyunu |
Kasele |
|
Katakulli |
Oyun, üçkağıt |
Katuk |
Ayran |
Kavuma gitmek |
|
Kaynarı |
Ölmeyesice |
Keçemen |
Kertenkele |
Keçibaş |
Kafasının kenarları saçlı, ortası kel kimse |
Kelçük |
Meyve koçanı |
Kelem |
Karalahananın kökü, soyulup yenir |
Keleplemek |
Fırlatıp atmak |
Kelif |
Basit baraka |
Kemçük |
Biçimsiz, çukurca |
Kemre |
Hayvan gübresi |
Kenef |
Tuvalet |
Kerenti |
Tırpan |
Kesek,Kötek |
Kısa çubuk |
Kesmük,Kösmük |
Dövülürken savrulan tahıllar |
Keşan |
Yöreye özgü çubuk desenli şal |
Keşgül |
Su kabağı |
Keşik |
Sıra |
Keşir |
Meyvenin yenilmeyen kısmı |
Keyfanı |
Kocakarı, ihtiyar kadın |
|
K |
|
Kıble |
Güneyden esen rüzgar |
Kıymık |
İnce odun parçası |
Kile |
Eski bir ölçü birimi |
Kiraz Ayı |
Haziran ayı |
Kiraz Duzlusu |
Kirazı soğanla kavurarak yapılan bir yemek |
Kirko |
Tirizme vurma aleti |
Kittik |
Küçük sabun parçası |
Kodaman |
Yaşlı ve zengin kimse |
Kofil |
Fıçı |
Konuşuk |
Laf, konuşulan şey, söz |
Kopça |
1)Düğme 2)Kısa bacaklı kimse |
Kopuk |
Serseri, it gibi gezen |
Korgon çorbası |
Mısır çorbası |
Koruk |
İçi boş fındık |
Köm |
Ağır |
Kömeç |
Kuru ağaç parçası |
Köstü |
Köstebek |
Köstüre |
Yuvarlak bileme taşı |
Kuma |
Aynı erkekle evli kadınlar |
Küpbaş |
Koca kafalı, kafası büyük |
Küpü |
Baltanın sırtı |
Külek kafalı |
Koca kafalı, kafası büyük |
Kürtük |
Dağlarda yazın bile erimeyen kar yığını |
Kürün |
Sulama amacıyla içi oyuylmuş ağaç |
Küskülemek |
Gaza getirmek |
Kütmek |
Küçük tahta tabure |
Küveç,güveç |
Ağaçtan yapılmış kap |
|
|
|
L |
|
Laz armudu |
Giresun’a has bir armut türü |
Leftir |
|
Lobya, Lomya |
Fasulye |
Lobut |
1) Büyük değnek 2) Şişman ve iri adam |
|
L |
|
Löç |
Çok ıslak, suya doymuş |
Lülemek |
Bir şeyin ucunu yontmak |
|
|
|
M |
|
Mabeyin |
Oda |
Macir |
1) Göçmen 2) Gürcü (Acaralı) |
Macirce |
Macirlerin konuştukları dil; Gürcücenin Acara şivesi |
Mada |
İştah |
Mafir |
Defa, kez, kere |
Mahna |
Sebep, semete |
Mahnaliğin |
Sebebine, sayesinde |
Makluvat |
Zayıf yabani hayvan |
Makta |
Orman kesim işleri |
Malak |
|
Mam |
Bir tür oyun |
Mandalin |
Mandalina |
Maslı |
Sepet çubuğu |
Maraz |
Ruhi hastalık, sıkıntı |
Marşaba |
Su kabı, maşrapa |
Maşat |
|
Mavzer |
Tüfek |
|
M |
|
Mazı |
Depo |
Medek |
Dişi manda |
Meğel |
Küçük geniş çapa |
Meh |
Buyur, al |
Mendabur |
Aşırı derecede pis insan |
Merek |
Serenti’ye benzer yapı, ot saklanan yer |
Merulcan |
Taze diken ucu |
Miyese, Meyse |
Miyase adının yöresel söylenişi |
Mısgıç |
Cimri |
Mısmıl |
Uyuşuk, tembel |
Misir |
Bir çeşit domates |
Mamali, Momuli |
Peynir kurdu, küçük böcek |
Mostra |
|
Mudara |
Sağlam olmayan kalitesiz |
Mugalif |
Zayıf, dayanıksız |
Mundar |
Pis, dini kurallara uyulmadan öldürülmüş ya da kendiliğinden ölmüş hayvan |
Mühkem |
Sağlam |
|
|
|
N |
|
Nacak |
Küçük et doğrama baltası |
Namazlağ, namazlık |
Seccade |
Nebri |
|
Nene |
Nine, babaanne ve anneanne |
|
N |
|
Nezük,Nezik |
Güzel, tatlı |
Nifi |
1) Eskiden açık saçlı, çember takmayan gayrimüslim kadınlarına verilen ad
2) Çok açık saçık giyinen kadın |
|
|
|
O |
|
Obuz |
Büyük su arkı |
Okaru, Okarı |
Yukarı |
Osmak |
Kıyaslamak, vuruşturmak |
|
O |
|
Oslama |
Boşuna |
Oyrak |
Çukur arazi |
|
|
|
Ö |
|
Öğürsemek, Örsemek |
İneğin boğa istemesi |
Öklemek |
Bağlamak |
Örkenmek |
Taklit etmek, özenmek |
|
Ö |
|
Ötürmek |
1) İshal olmak 2) Kötü kelimeler kullanarak konuşmak |
|
|
|
|
|
P |
|
Paçka |
Küçük ev, serentiye benzer yapı |
Paçuri |
Paçavra |
Padar |
Çamın dış kabuğu |
Pağaç |
Külde yapılan ekmek |
Pahal |
Kıskanç, çekemeyen |
Palak |
Ayı yavrusu |
Palan |
İnce minder |
Palaz |
Bir fındık türü |
Palas Pandıras |
Apar topar, Patır kütür |
Pancar |
Karalahana |
Pança |
1) Pençe 2) Çok kıllı erkek eli |
Pandır |
|
Pantul, Pontul |
Pantolon |
Papara |
Dayak |
Parabelli |
Bir tür silah |
Pasa |
Habire, devamlı |
Pattangoç |
Bir çeşit oyuncak silah |
|
P |
|
Patoz |
Fındık çekme makinası |
Payandura |
Destek |
Paykırtmak |
Kaçırmak |
Pee |
Taş duvar |
Pelit |
Meşe ağacının meyvesi, palamut |
Pere, Bere |
Koyun sağma yeri |
Pervaz |
Kapı, pencere kenarları |
Pestil |
|
Peş |
Ek, yama |
Pezük |
Pazı bitkisi ve yemeği |
Pıddak |
Patlamış mısır |
Picali |
Bezelye |
Poğol, Poğul |
Suda pişmiş mısır |
Pöstekisi Çıkmak |
Pestili çıkmak |
Pur |
Sert kumlu toprak |
Putana |
Tahta turşu saklama kabı |
Pür |
Çamın iğne gibi olan yaprakları |
|
R |
|
Rafan gitmek |
Çok hızlı ilerlemek |
|
|
S |
|
Sağrak |
Yağ saklama kabı |
Sahan |
Bakır kap, tabak |
Sakırca |
Beyaz çiçekli, kökü yumurtayla kızartılarak yenen bir tür bitki |
Sakırtlak |
İnsana yapışan böcek |
Sali |
1) Salih adının yöresel söylenişi
2) Salı günü |
Saplıyak |
Metal yemek kepçesi |
Sarıcalı |
Balsız bir arı türü |
Sasuk |
Tatsız |
Sazmak |
Islak çimen, bataklık |
Sef |
Yanlış, hata |
Seğiretmek |
Fırlayıp koşmak |
Semete |
1) Vasıta, sebep 2) Uyku mahmurluğu |
Sepetbaş |
İçi boş kafalı |
Serenti |
Yöreye has bir yapı, bir nevi kiler |
Sıçan |
Küçük fare |
|
S |
|
Sırappa |
Sıraya dizili |
Sırgan |
1) Isırgan otu ve yemeği |
Sibek başlı |
Gıcık, aksi, inat |
Simelek |
Uyuşuk |
Sin |
|
Sinmek |
Saklanmak |
Siron |
Giresun’a has yufkadan yapılan yoğurtlu bir yemek |
Sökütmek |
Üstünü başını çıkartmak |
Söykenmek |
Yaslanmak |
Sulu Sepken |
Sulu yağan kar |
Suluk |
Süzme konulan yer |
Süflü |
Pasaklı |
Sümüç |
Parmak boyunda ölçü birimi |
Sümsük |
|
|
|
|
Ş |
|
Şalak |
Geçmiş salatalık |
Şavgu |
Şevki adının yöresel söylenişi |
Şelek |
Hararın küçüğü |
|
Ş |
|
Şenlik |
Evin önünde yemeklik sebze yetiştirilen küçük bahçe |
Şişek |
Genç erkek koyun |
|
|
|
T |
|
Ta |
Daha |
Taflan |
Kiraz’a benzer bir meyve, Karayemiş. |
Taflan Tuzlusu |
Taflan’dan yapılan Giresun’a has bir yemek |
Takkuma |
Yöreye has bir kuş |
Talanmak |
Habire birşeylerle uğraşmak |
Tam |
Ahır |
Taran |
Sudaki taşın altındaki boşluk |
Tasal |
Takatsiz, tembel |
Tasattuk etmek |
Dağıtmak |
Tay |
Yük, parça |
Taylanmak |
Hazırlanmak |
Tehin |
Çok hızlı hareket eden küçük bir hayvan |
Tehin gibi |
Atik olmak, eli çabuk olmak |
Tekne Gazuntusu |
Son çocuk |
Telaşa |
Telaş |
Telaşiya Kalmak |
Telaşa düşmek, telaşlanmak |
Telef |
Canı çıkmışçasına yorgun |
Telef Tasal |
Yorgun argın |
Telesimek |
Susamak |
Terek |
Tahtadan raf |
Tesbermek |
Kurumak |
|
T |
|
Tesçe |
Çok aceleci |
Tevek |
Asma dalı |
Tevekkel |
Sakin, ganayaklı |
Tez |
Çabuk, hızlı bir şekilde |
Tezen Peyniri |
Giresun’a has bir peynir |
Tıkız |
Sıkı sıkıya kapalı |
Tıman |
Don |
Tırmıt |
Mantar |
Tibal |
Giyiminde çok titiz olan |
Tili |
Yemek seçen |
Tirizme vurmak |
Toprağı kazarak kökleri çıkarma |
Toklu |
Kuzunun büyüğü |
Topur |
Çoklu fındık çotanağı |
Tulum |
1) Bir tür peynir 2) Giresun’da da kullanılan bir çalgı aleti, Gayde |
Töngel |
Bir tür muşmula |
Tüğüm |
Düğüm |
Tülemek |
Oluşmak meydana gelmek |
Tünek |
Kuş tüyü |
Tünemek |
|
|
U |
|
Uheym |
Bir hayret ve şaşırma nidası |
Ula |
Bir hayret ve sesleniş nidası |
Uluk |
Pis, pasaklı,kötü kadın |
Uruf olmak |
Üzülmek |
Uslu |
Köyün ve ailenin büyükleri, sözü geçenleri |
|
U |
|
Usulca |
Yavaşça |
Uşak |
Erkek evlat |
Uy |
bir hayret nidası |
Uyartmak |
Uyandırmak |
|
Ü |
|
Üğüm |
Fındık dalı |
Üşmek |
Eşmek, eşelemek |
|
Ü |
|
Üveç |
Yaşı gelmemiş erkek koyun |
Üzüm Ayı |
Ekim Ayı |
|
Y |
|
Yağlaş |
Muhallebi |
Yal |
İnek yemeği |
Yalak |
1) Hayvanların su içmesi için çeşme altlarında oluşturulan çukur yer
2) İnsanın sırtının ortasındaki çukurluk |
Yalavu |
Alev, kıvılcım, ateşin sıcaklığı |
Yalavuz,Yalağuz |
Yalnız, tek başına |
Yane |
Ne sandın? |
Yarmaça |
Yarılmış odun |
Yasan Olmak |
Ortadan kaybolmak |
Yaşmak |
Başörtüsü |
|
Y |
|
Yavşu |
Mısır tarlasında yetişen bir tür ot |
Yaykın |
Kızılağaç |
Yayuk |
1) Ayran 2)İçinde bu ayranın yapıldığı tahtadan ve uzunca eşya |
Yenlik |
Hafif |
Yesir |
Ebelemece türü bir oyun |
Yitmek |
Kaybolmak, gözle görünmez olmak |
Yivtin |
Bir bitki türü |
Yolluk |
Kilim |
Yuka |
Suyun derin olmayan kısmı |
Yunmak |
Yıkanmak, çimmek |
|
|
|
Z |
|
Zabacca |
Sabahleyin |
Zağar |
Uyuz köpek |
Zara |
Un yapılan mısır ve buğday |
Zatiberi |
Zaten, eskiden beri |
Zeğele |
Akşam, akşama, akşamüstü |
Zıbıç |
Sebze ve meyvenin sap kısmı |
Zıpçık |
Taze daldan yapılan bir çeşit müzik aleti |
|
Z |
|
Zıpka |
Yöreye özgü paçası dar, üstü bol pantolon |
Zivzik |
Küçük fare |
Zorlu, Zollu |
Güzel, güçlü kuvvetli |
Zorunan |
Zorla |
Zote |
Saklambaç oyununun yöredeki adı |
Zumbuk |
Yumruk |
|
GİRESUNDA VE KÖYLERİNDE KULLANILAN ARAÇ - GEREÇLER
BAKRAÇ : Bakırdan yoğurt kabı.
ÇANGAL : Sebzelerin dik durması için destek olarak kullanılan çubuk.
ÇENTİK : Yünden, işlemeli, renkli küçük çanta.
ÇÖTEN : Fındık çubukları ile örülerek yapılan içerisine darı konulan küçük yapı.
ÇÖMLEK : Topraktan pişirilerek yapılan küpün küçüğü.
DAARCUK : Meşin Çanta.
DALBAZ : Raf.
DASTAR : Keçi kılından yapılan bir çeşit kilim.
DİBEK : İçinde buğday, mısır dövülen büyük taş yada ahşap havan.
DUTAK : Sıcak kapları tutmaya yarayan bez.
ELEK : Eleme işi yapılan, kasnağa gerilmiş sık gözenekli araç.
EVŞEN : Ekmek pişirmede kullanılan küçük demir kürek.
FIÇI : Ahşaptan yapılan silindir şeklinde göbekli saklama kabı.
GELDER : Fıçı.
GELBERİ : Bir çeşit kürek.
GEREVİ : Ağaç dallarını çekmeye yarayan çatal ağızlı dal parçası.
GIDIK : Küçük sepet.
GIRNAP : Sicim.
GOLAN : Geniş kemer şeklinde, yün ipliğinden dokunarak yapılan, yük taşımada kullanılan ip
GUFA : Kuyudan su alınan tahta kap.
GUMBUL : Çubuktan örülen bir çeşit sepet.
GÜĞÜM : Kulpu olan, emziksiz, bakır su kabı.
GÜVEÇ : Topraktan pişirilerek yapılan küpten küçük saklama kabı.
HALASTAR : Bakırdan küçük su kabı.
HARAR : Büyük fındık sepeti.
HAVAN : Ahşap yada tunçtan yapılmış çukur dövme, ezme kabı.
HEYBE : Kilim yada halıdan yapılan torba.
İBRİK : Su koyulan emzikli kab.
İLİSTİR : Metal den yapılmış delikli süzgeç.
KALBUR : Eleğin iri gözeneklisi.
KEŞKÜL : Su kabağından yapılan su kabı.
KÜLEK : Süt, yağ ve pekmez gibi yiyeceklerin konduğu ahşap kap.
KÜP : Geniş karınlı, dibi dar topraktan yapılmış, turşu, su veya pekmez kabı.
KÜRÜN : Çeşme sularının, içinde toplandığı ahşap yada taştan küçük havuz.
SACAYAK : Ateş üzerine konan, metalden yapılmış, üç ayaklı tencere altlığı.
SAHAN : Bakırdan yapılmış yemek kabı.
SİNİ : Üzerinde yemek yenilen iri, bakır vb. yuvarlak, ince kenarlı yemek altlığı.
SİTİL : Kuyudan su çekmeye yarayan su kabı.
SOFRA : Üzerinde yemek yenen yuvarlak ayaklı altlık.
ŞELEK : Orta boy sırt sepeti.
ŞIRANHA : Üzüm ezilen ahşap kap.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|